6 Şubat 2011 Pazar

14. Üniversitelerarası Reklam Yarışmasının konusu "ÇEVRE DOSTU DOĞALGAZ" oldu.

ÇEVRE DOSTU DOĞALGAZ
Enerji kavramının günümüz dünyasında ekonomik gelişim ve sosyal yaşam kalitesi üzerinde oynadığı olumlu rol son derece açıktır. Buna karşın, artan enerji tüketimi ve buna bağlı çevre problemlerinin yaşam kalitesini kabul edilebilir ölçülerin ötesinde olumsuz etkilemesinin de önüne nasıl geçileceği halen tartışılan ve ileriye yönelik arayışların devam ettiği bir konudur.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre bugünkü enerji üretim ve tüketim alışkanlıklarının aynen devam etmesi durumunda, 2020 yılında dünya enerji ihtiyacının 1995 yılına göre %65 artacağı ve bu ihtiyacın %92'sinin fosil yakıtlardan karşılanacağı tahmin edilmektedir. Bu senaryoya göre aynı dönemde atmosferdeki karbon emisyonları %70 artacaktır.    


 
Bu artış eğiliminin sürmesi durumunda ise, 2100 yılına kadar ortalama küresel sıcaklığın 1 ile 3,5 °C arasında yükselmesi ve buna bağlı olarak deniz seviyesinin yükselip, küçük adalar ile sahil şehirlerinin su altında kalması ve sıra dışı iklim değişimlerinin oluşması ile tarım ve insan yerleşiminin olumsuz etkilenmesi söz konusu olacaktır.

Bu durumda asıl üzerinde durulması gereken konu artan enerji talebini karşılamak için hangi enerji kaynaklarının kullanılması gerektiğidir. Japonya'nın Kyoto kentinde Aralık 1997'de düzenlenen ve "Sera Gazları Emisyonları Konusunda Kyoto İklim Değişim Protokolü" olarak adlandırılan toplantının katılımcı ülkeleri bugünkü ve gelecek nesillerin enerji üretim ve tüketim alışkanlıklarını değiştirmeye yönelik uzun vadeli bir süreci başlatmış oldular. Küresel ısınmanın gerçek ve ciddi bir sorun olduğunu kabul eden katılımcı ülkeler, 2008-2012 yılları arasında sera gazları emisyonlarını 1990'lı yıllardaki seviyesinden %5 daha aşağıya çekme konusunda bağlayıcı karar aldılar. Ancak enerji sektörü sermaye-yoğun bir yatırımdır ve değişiklik zaman ister.

Enerji kullanımını kişisel alışkanlıkları değiştirerek veya bunlar üzerinde kısıtlamalar getirerek azaltmak kolay değildir. Bu nedenle, kısa vadede doğalgaz gibi daha az karbon yoğun yakıtlara geçilmesi eğiliminin artarak devam edileceği düşünülmektedir. İstanbul'da Hava Kirliliğini Önlemede En Büyük Pay İGDAŞ'ındır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder